Alev GÖKÇE

Sürdürülebilirlik Kimin Sorumluluğu

Seneler evvel ilk dijital pazarlama ufukta belirdiğinde çoğu işletme onu pazarlamadan ayrı yeni bir dal gibi algıladı. Dijital pazarlama uzmanları geleneksel pazarlamacılar ile yeterince bütünleşmiş değildi. Yani pazarlama bir tarafa dijital pazarlama başka tarafa idi durum. Bugün belki hala ideal bir noktada olmasa da dijital pazarlama geleneksel pazarlama ile çok daha entegre bir şekilde çalışıyor. Pazarlamanın teknoloji ile yeniden şekillendiğinin – yapay zeka vs – herkes farkına varıyor. Ve klasik pazarlamacılar biraz da olsun işin dijital tarafından anlamak durumunda olduklarını fark ediyorlar; dijital pazarlamacılar da genel pazarlama stratejilerini çalışmalarının başlangıç noktası olarak görebiliyor.

Dijital Pazarlama

Şimdi neden bu konu ile başladım diye soruyorsanız şöyle ifade etmek isterim. Sürdürülebilirlik konusu da aynı dijital pazarlama örneğinde olduğu gibi genel çalışma şeklimizin içine daha fazla entegre olmak durumunda. Halen birçok çalışan sürdürülebilirlik faaliyetlerini genel günlük çalışmalarının dışında ayrı bir uzmanlık alanı gibi algılayabiliyor. Evet, şüphesiz ki sürdürülebilirlik çok geniş bir konu ve bu konu içinde değişik ve teknik uzmanlık alanları mevcut. Birleşmiş Milletlerin 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını incelemek bu konunun değişik ve spesifik uzmanlara ihtiyaç gösterdiğini çok net ortaya koyuyor. Ancak, aynı zamanda şunu da görmemiz gerekiyor bu uzmanlardan faydalanmak için hepimizin de sürdürülebilirlik alanında çok daha bütünleşmiş çalışması ve biraz da genel hatları ile anlaması gerekiyor. 

Yani dijital pazarlama örneğinde olduğu gibi sürdürülebilirlik de 21. yüzyılda iş yapma biçiminin olmazsa olmazı – tüm işletmeler ve çalışanlar için geçerli olan bir olmazsa olmaz.

Ne yazık ki bazen hala 20. yüzyıl mantığı ile hareket etmeye devam ediyoruz. Halbuki bir çeyrek yüzyılı neredeyse geride bıraktık, artık farklı bir dünyada yaşadığımızı kabullenmemiz gerek – tüm sorunları ve fırsatları ile.

Evet kabul ediyorum bu yazıyı belirli bir yaşın üstünde ve çalışma hayatına 20. yüzyılda başlamış biri olarak yazıyorum. Genç kuşaklar – Z kuşağı, milenyum – bizden farklı olarak davransa ve düşünse de hala kendilerini daha büyük kuşaklar tarafından yönetilen şirketlerde buluyorlar. Bu nedenle bu konuda hepimizin tazelenmeye ve 21. yüzyıl ihtiyaçları çerçevesinde düşünmeye ihtiyacı var.

Bundan dolayı sürdürülebilirlik gibi bir konuyu içselleştirip her yaptığımız işin içine sokmamız lazım. Yani İngilizcede “afterthought” denen sonradan düşünüp ilave edeceğimiz bir konu değil sürdürülebilirlik. Ne yaparsak yapalım-  yeni yatırım, yeni proje, yeni marka, yeni paket, yeni ürün vs,  daha başından konunun sürdürülebilirlik aksını düşünmemiz lazım. Kısaca sürdürülebilirlik hepimizin sorumluluğu.

Sürdürülebilirlikle kalın…


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)