Küresel İklim Riski Barometresi Yayınlandı
EY (Ernst & Young), 2023 Küresel İklim Riski Barometresi'ni yayınladı ve dünya genelinde şirketlerin iklim değişikliği stratejilerini eyleme geçirmede yetersiz kaldığını ortaya koydu. Raporda, EY'ın 51 ülkede 1500 kuruluşu inceleyerek elde ettiği verilere dayanarak, şirketlerin iklim değişikliği konusundaki taahhütlerini ve bu taahhütlerin uygulanmasını ele aldı.
Rapora göre, şirketler iklim değişikliği stratejilerini kurumsal düzeyde ele alma, eyleme dökme ve planlarını açıklama konusunda yetersiz kalıyor. Şirketlerin neredeyse yarısı (%47), iklim taahhütlerini açıklamalarına rağmen bu taahhütleri hayata geçirecekleri yol haritasını açıklamıyor. Ayrıca, şirketlerin %74'ü iklim riskinin ölçülebilir etkilerini stratejilerine dahil etmiyor.
Raporda ülkeler arası karşılaştırmalar da yapılmıştır. Birleşik Krallık, Almanya, Fransa, İspanya ve ABD gibi ülkeler, iklimle ilgili en detaylı açıklamalara sahipken Hindistan, Çin, Filipinler ve Endonezya gibi ülkelerin önemli ölçüde iyileştirmeye ihtiyaç duyduğu belirtilmiştir. Bu durumda, ülkelerin Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu (ISSB) düzenlemelerine hazırlanma ihtiyacı olduğu vurgulanmıştır.
Raporda ayrıca, şirketlerin iklimle ilgili risk ve fırsatları mali tablolarına yeterince yansıtmadığı ve iklimle ilgili yeni raporlama gerekliliklerini karşılamak konusunda başarısız olduğu belirtilmiştir. Enerji, madencilik, ulaştırma, telekomünikasyon ve teknoloji sektörleri, iklimle ilgili ayrıntılı planlara sahipken tarım sektörü geride kalmıştır.
Raporun sonunda, şirketlere üç önemli önlem önerilmiştir: niyeti eyleme dönüştürme, düşük karbonlu bir gelecek için veri yönetimini sağlama ve dönüşümde yönetim kurulunun itici gücünü kullanma. EY Türkiye İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Hizmetleri Lideri Ece Sevin, bu bulguların net sıfır ekonomiye geçiş sürecinde kurumsal eylemler arasında bir kopukluk olduğunu gösterdiğini belirtmiş ve iş dünyasının taahhüt zihniyetinden, karbonsuzlaştırma stratejilerinin operasyonlarının tamamında uygulandığı bir eylem planına geçmesi gerektiğini vurgulamıştır.