Makale

Daha Fazla Girişim İçin de Kadınlara İhtiyaç Var

Dışlanma ve eşitsizlik konusundaki tarihsel deneyimleriyle kadınlar gezegeni kurtarabilir
Bu yıl içinde küresel ölçekte 4 milyar insan oy verip, dünya tarihinin akışını değiştirecek liderlerini seçecekler. Peki bu kritik dönemde cinsiyet eşitliği ve gelir adaleti için pozitif anlamda bir kırılım yaratmak söz konusu olamaz mı? Sizlere şu kadarını söyleyeyim, bu gezegeni kurtaracak olan hamle CEO’ların Beluga Havyarı ve votkayı mideye indirdikleri konferanslardan değil, kadınlardan gelecek. Çünkü dışlanma ve eşitsizlik konusunda tarihsel deneyime sahip olan kadınlar, hakkaniyet ve öngörülebilirlik noktasında da daha ileri düzeydeler.

Çalışan Kadınlar

BÖLÜM 1: KADINSIZ KONSENSÜS OLAMAZ

Bu yılki Dünya Kadınlar Günü’nün teması olan "Kapsayıcılık" ifadesi dünyanın içinde bulunduğu zorlukları ve politika önceliklerinin ne olması gerektiğinin aslında bir tarifini veriyor. Kapsayıcı olmayan bir dünya düzeninin iklim değişikliğiyle mücadeleyi başarıya götürmesi söz konusu bile olamaz. Çürümenin kitabını yazan siyah giyen adamlardan oluşan bir konsensüs bırakın iklim değişikliğini çocukların ölmediği, savaşların son bulduğu bir dünya hayalimizi de her zaman elimizden alacak.

“Öfke Çağının” çocuklarının artık uyanma zamanı geldi

Bizleri “Öfke Çağına" hazırladılar, bizleri öfkenin çocukları yaptılar. Hepimiz birer obje olduk ve obje olmaya o kadar önem veriyoruz ki kapsayıcılık için dünyanın her yerinde mücadele eden kadınları iklim değişikliğinin de dışında tuttuk. Hadi biraz açalım bu konuyu. Daha fazla kadının ekonomik hayata katılmasının iklim değişikliğiyle mücadele konusunda ne gibi değişiklikler yapacağını önümüzdeki birkaç makalede irdelemeye çalışacağız. Hey sen zekice espriler yapan genç dostum, beynine hemen bloke koyup, durumu değersizleştirmeden önce, kelimelerin sihrine biraz da olsa inanmaya ne dersin?   

Öncelikle kapsayıcılık ifadesi tüm topluma fayda sağlayan bireyler bütünü olarak ele alınmalı. Kapsayıcılık; yeşil ekonomik büyüme, sürdürülebilir refah, sosyal uyum, rekabet gücü ve jeopolitik istikrarın temel bir bileşeni anlamlarına da geliyor. Toplumlarımızın tüm üyelerini kapsayan bir "adil geçişi (kadınların da karar mekanizmalarında yer alması ve daha fazla girişimde yer almasının sağlanması)" desteklemek, iklim eyleminin ve dijital dönüşümün daha sürdürülebilir ve güvenli bir dünyaya yol açmasını sağlamak için oldukça önemli bir ayrıntı olarak karşımızda duruyor. Buraya kadarını idrak ettinizse devam edelim.   

Eşit haklar sadece bir cinsiyet meselesi değildir

Toplumsal cinsiyet eşitliği ve eşit haklar sadece bir eşitlik meselesi değildir. Aynı zamanda büyük ekonomik öneme sahip olması bakımından son derece kritik bir eşiğin aşılması anlamına geliyor. Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) araştırması, iş gücü piyasalarındaki cinsiyet farkının daraltılmasının yükselen piyasalarda ve gelişmekte olan ekonomilerde GSYİH'yı neredeyse yüzde 8 oranında artırabileceğini gösteriyor. Halbuki cinsiyet farkının tamamen kapatılmasından elde edilen kazançlar ülkelerin milli hasılasını neredeyse dörtte bir oranında yükseltmesinin yanı sıra bilinçli bir toplumun oluşması için topyekün bir hareketin doğmasını sağlayabilir.

İnatçı keçilere “kışt” deme zamanı

Basitçe söylemek gerekirse, çeşitlilik ve kadınların ekonomide, karar alma süreçlerinde ve politika tartışmalarında eşit rolü daha nitelikli sonuçları da beraberinde getirir. Mevcut tüm yetenekleri harekete geçirmek, iklim değişikliğini ele almak ve küresel refahı teşvik etmek için kritik değerdeki üretkenliği ve rekabet gücünü en üst düzeye çıkarır. İklim krizinin, COVID-19 salgınının ve Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin birleşik etkilerinin, güvence altına aldığımızı düşündüğümüz bir zamanda aslında süreç tersine işliyor. İşte negatif yönde seyreden bu süreci yeniden tersine çevirmek için adil geçiş konusunda elimizi taşın altına koymalıyız. Dünyada yeni pandemiler doğuyor, daha fazla tür yok oluyor, savaş çığırtkanları her yerde oy avcılığı yapıyor. Fırtınalar, seller ve çölleşme gibi konuları hiç anlatmıyorum bile. Artık buna “dur” demek için daha fazla kadını karar mekanizmalarının başına getirmeliyiz. İklim değişikliği tükenişin ilk adımı ve bu mücadele köprünün üstünde yol verme kavgası için boynuz tokuşturan bir kısım siyah giyen adamla asla kazanılamaz. Anlayacağınız kıymetli dostlar, inatçı keçilere “kışt” dememiz gereken bir zamanın tam da en kritik dönemini yaşıyoruz.

BÖLÜM 2: EŞİTLİK ÇAĞRISI İÇİN MUHTEŞEM ZAMANLAMA

Bu yıl dünya çapında 4 milyar insanın seçimlerde oy kullandığı düşünülürse, cinsiyet eşitliğinin tüm toplumlar üzerindeki olumlu etkisini vurgulamak için daha iyi bir zaman olamaz. Düşünsenize zihniyet değişiminin gerçek anlamda kırıldığı, gerçek anlamda bir kıvılcımını yaşandığı bir döneme neden imza atmayalım. Örneğin, Avrupa Merkez Bankası tarafından yapılan bir araştırma, bir firmadaki kadın yöneticilerin sayısındaki yüzde 1 puanlık artışın karbondioksit emisyonlarında yüzde 0.5'lik bir düşüşe yol açtığını gösteriyor.

Cinsiyet Eşitliği

Benzer şekilde, Avrupa Yatırım Bankası, kadınlar tarafından yönetilen firmaların daha yüksek çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) puanlarına sahip olduğunu tespit etti. Yine bir  IMF araştırması, bu tür firmaların daha kârlı olduğunu ve banka yönetim kurullarında daha fazla cinsiyet dengesinin daha fazla finansal istikrar ve daha iyi performans ile ilişkili olduğunu gösteriyor. Eldeki bulgular, zamanımızın en büyük zorluklarının, kuruluşlar genelinde ve en tepede kapsayıcılık olmadan ele alınamayacağını gösteriyor. Elbette iş dünyasında minik de olsa ilerleme olduğuna dair açık kanıtlar da yok değil. Günümüzde giderek daha fazla kadın, finansmana daha az erişime sahip olmalarına rağmen iş kuruyor. Dünya Bankası'nın 71 ülkeye ilişkin verileri, bu ülkelerin 45'inde kadınların şirketlerin "tek sahiplerinin" artan bir payını temsil ettiğini gösteriyor.

Peki ilerlemeyi nasıl geliştirebiliriz? Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası tarafından yapılan bir araştırma, karma finans programlarının kadın girişimcilerin daha fazla krediye erişmelerine ve işlerini büyütmelerine yardımcı olabileceğini gösteriyor. Kadınlar ayrıca çevreye daha duyarlı olma eğilimindedir, bu da yeşil finansal hizmetlere yönelik artan müşteri talebini açıklamaya yardımcı olur. Küresel olarak, her üç tüketiciden biri, sürdürülebilir finansal hizmetler için yüzde 25'e varan bir prim ödeyeceğini bildiriyor.

Kapsayıcılığın iş dünyası için iyi olmasının bir başka nedenine daha dikkat çekelim mi? Burayı da dikkatle ele almak gerekiyor. Araştırmalar, şirket yönetim kurullarında daha fazla kadının karbondioksit emisyonlarının açıklanmasıyla pozitif korelasyonun bulunduğunu gösteriyor. Kadınların yüzde 74'ü, mevcut yatırım portföylerinde ESG yatırımlarının payını artırmakla ilgilendiğini bildirirken, bu oran erkeklerde yüzde 53'tür. Farklı bir ifadeyle kadınlara yer açmayan firmalar, rakiplerinden daha iyi performans gösterme fırsatını da gözden kaçırmış oluyor.

Kadınların var olma stratejileri daha iyi bir dünya için umut demek

Yüzyıllar boyunca, kadınlar eşitsiz durumlarla başa çıkmak için stratejiler geliştirdiler. Yani var olmak için ellerinden geleni yaptılar. İşte bu anlayış dünyayı değiştirmek isteyen kuruluşlar için bir umut anlamına geliyor. Dışlanma ve eşitsizlik konusundaki tarihsel deneyimleri nedeniyle kadınlar, değişim ihtiyacını kabul etme ve bir şirketin operasyonlarının veya politika kararlarının başkaları üzerindeki etkisini göz önünde bulundurma konusunda açıkçası hedefe veren kararlar alma noktasında daha efektif. Aynı şekilde, parlamentoda kadın temsili daha yüksek olan ülkelerin çevre anlaşmalarını onaylama ve iklim değişikliğini ele alan politikalar benimseme olasılıkları da daha yüksek.

Sonuç olarak kadınların yetenekleri, ekonomik ilerlemenin arkasındaki itici güç ve iklim değişikliğine yönelik çözümün önemli bir parçasıdır. Kadınlar halihazırda dünyanın en etkili finans kuruluşlarından bazılarına liderlik ediyor ve siyasi arenada giderek artan bir rol oynuyor. Artık kadınlar daha kapsayıcı ve sürdürülebilir bir büyüme modeline geçişe öncülük etmelidir. Kapsayıcılığı ilerletmek, başkalarından benzer taahhütlere ilham vermek ve geleceği daha iyi hale getirmek için eşsiz bir fırsata sahibiz. Çünkü 4 milyar kişi oy kullanacak.



Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)