Şirketlerin 2024 Yılı Ajandasında “Çalışan Deneyimi” Var
Özellikle pandemi sonrası, değişen iş dünyası dinamiklerinde birçok organizasyon, resesyon korkusuyla maliyetleri kıstı; ancak inovasyon ve kârlılık hedefleri devam ediyor. Bu noktada, düşük maliyetle inovasyonu ve kârlılığı artırmanın anahtarı "çalışan deneyimi" olarak öne çıkıyor. Şirketler için sürdürülebilir başarı, kurum kültürünü sağlamlaştırarak, çalışanlara güvenli, istikrarlı ve gelişebilecekleri bir ortam sunarak ve onları uzun vadede en yüksek potansiyellerini ortaya çıkarmaları için destekleyerek mümkün olabilir. Bu nedenle "çalışan deneyimi", sürdürülebilir başarı hedefleyen şirketlerin 2024 yılı İK stratejilerinde önemli bir yer tutuyor.
30 yılı aşkın süredir iş yeri kültürü ve çalışan deneyimi konusunda uzmanlaşmış olan Great Place To Work®, pozitif çalışan deneyiminin sürdürülebilir şirket başarısına olan katkılarını düşük istifa oranı, güçlü psikolojik yapı, inovasyon ve üretkenlik artışı, zor durumlar karşısında dayanıklılık gibi faktörlerle açıklıyor. Bu konuda yapılan araştırmalar, organizasyonların çalışan deneyimi açısından değerlendirilip sertifikalandırıldığını gösteriyor.
En İyi İşverenler listesine giren organizasyonların iş gücü devir hızının diğer şirketlere göre yarı yarıya daha düşük olduğu belirtiliyor. Bu, işe alım, eğitim harcamaları, üretkenlik kayıpları gibi maliyetlerin azalması anlamına gelerek organizasyonlar için avantajlı bir durumu ifade ediyor. Özellikle küresel olarak yaşanan Büyük İstifa Dalgası döneminde, pozitif deneyim yaşayan çalışanların işte kalmaya devam ettiği ve en yüksek çabayı gösterip, en yüksek katkıyı sağlamaktan kaçınmadıkları vurgulanıyor.
Great Place To Work®'ün araştırmasına göre, En İyi İşverenler listesinde yer alan organizasyonlardaki çalışanların %58'i, refah ve mutluluk seviyelerinin yüksek olduğunu belirtiyor. Bu, standart organizasyonlar için sadece %16 seviyesinde. Yüksek refah seviyesinin, düşük iş performansı, tükenmişlik gibi olumsuzlukları engellediği ve üretkenlik için önemli olduğu vurgulanıyor.
Çalışanlarını psikolojik olarak güvende ve sağlıklı bir çalışma ortamında tutabilen organizasyonlarda tükenmişlik yaşayan ebeveynlerin oranının daha düşük olduğu belirtiliyor. Bu da organizasyonların çalışanlarına önem verdiğini göstererek uzun vadeli bağlılık sağlıyor.
En İyi İşverenler listesinde yer alan organizasyonlarda, çalışanların inovasyon süreçlerine dahil edilmesi ve kapsayıcılığın olması, yıllık gelir artışının daha yüksek olmasını sağlıyor. Çalışanların inovasyona dahil edildiği organizasyonlarda gelir artışının beş kat daha fazla olduğu belirtiliyor.
Great Place To Work®'ün yaptığı araştırmalar, kadınlar, farklı etnik gruplara mensup olanlar, yarı zamanlı çalışanlar gibi çeşitli çalışan gruplarına eşit davranan organizasyonların büyüdüğünü gösteriyor. Ayrıca, COVID-19 salgını sonrasında en hızlı toparlanan organizasyonların, yüksek güvene dayalı kültürler oluşturan ve kapsayıcı bir çalışma ortamı sağlayanlar olduğu belirtiliyor.
Great Place To Work®'ün En İyi İşverenler listesinde yer alan organizasyonlar, piyasanın geneline kıyasla 3,33 kat daha iyi finansal performans gösteriyor. Düşük istifa oranı, yüksek üretkenlik, inovasyon ve dayanıklılık gibi faktörlerin, uzun vadeli finansal başarıya olumlu etkide bulunduğu vurgulanıyor.
2024 stratejilerine çalışan deneyimini dahil ederek "En İyi İşveren" olmanın avantajlarından faydalanmak isteyen kurumlar, Great Place To Work®'ten destek alabilirler. Great Place To Work®'ün güçlü metodolojisi ile çalışan deneyimi açısından değerlendirilen şirketler, güçlü yönlerini ve geliştirmeye açık alanlarını içeren bir yol haritası oluşturarak, global çapta güvenilir, adil, çalışan memnuniyeti ve gelişimini önemseyen bir iş yeri olarak konumlanabilirler.