Pazar, Aralık 15, 2024

Hollanda, Avrupa’nın ‘sürdürülebilir hidrojen devi’ olma yolunda

Hollanda, yaptığı yatırımlarla Avrupa’nın ‘sürdürülebilir hidrojen devi’ olma yolunda hızla ilerliyor. 17 milyon nüfuslu ülke daha şimdiden Dünya’nın en büyük rüzgar türbini parkını inşa etti. Bu alanda enerji devi Shell’de yatırımlarını artırdı.

İskoçya’nın Glasgow kentinde düzenlenecek BM İklim Değişikliği Konferansı’na (COP26) sayılı günler kala Dünya’da oluşan karbon gazı oranını azaltmak için sürdürülebilir yollarla elde edilen hidrojen yakıtı, son dönemlerde öne çıkan teknolojilerden biri.

Periyodik cetvelin ilk sırasında bulunan hidrojen, yer yüzünde en çok bulunan ve bilinen en uçucu madde. Büyük bir potansiyele sahip hidrojenin ülkelerin enerji sorununu çözmede gelecekte büyük bir payı olacağı öngörülüyor.

Avrupa’da “yenilenebilir şekilde doğaya zarar vermeden” hidrojen üreten ülkelerin başında Hollanda geliyor. 

Amsterdam hükümeti 2019 Aralık’ında aldığı kararla ülkenin karbon salınımını 90’lı yıllara göre yüzde 25 oranında azaltma kararı almıştı.

Hollanda’da hidrojen yakıtının endüstri ve ulaşım alanlarının dışında ev ve iş yerlerinin ısıtılmasında da kullanılması düşünülüyor. Kısacası Hollanda’nın hedefi, hidrojenin petrol, doğal gaz ya da kömür gibi fosil yakıtların kullanıldığı her alana alternatif olması.

Hükümet verilerine göre şu anda Hollanda’da yılda 13 milyon ton sıvı hidrojen üretiliyor. Ancak hidrojeni, fosil yakıtları kullanarak elde etmek çok daha ekonomik. Ancak Hollanda, hidrojen üretimini tamamen rüzgar türbinleri ve Güneş panelleri üzerinden sürdürülebilir yollarla üretmek için yoğun çaba içerisinde.

Şu anda ülkede hidrojen üreten devasa büyüklükte rüzgar türbini santralleri ve otomobiller için hidrojen dolum istasyonları inşa edilirken, Hollanda’da çevreyi büyük oranda kirleten büyük şirketlerin hidrojen enerjisine geçmesi planlanıyor. Ülkede ayrıca hidrojenle çalışan ve kamu hizmeti veren otobüslerin sayısı da hızla artıyor.

4-6 Ekim 2021’de Amsterdam’da düzenlenen Dünya Hidrojen Kongresi’nde farklı ülkelerden bin 500’ün üzerinde iş insanı, politikacı, aktivist ve gazeteci katılmıştı.

Amsterdam’da dev hidrojen merkezi

Hollanda’da daha önceki yıllarda ülkenin kuzey bölgelerinde birçok yenilenebilir enerji elde eden rüzgar ve dalga türbinleri kurulmuştu. Ancak şu anda ülkede Avrupa’nın en işlek havalimanlarından olan Amsterdam’daki Schipnol’u da içine alan hummalı bir çalışma var.

Ülkenin kuzeyindeki Ijmuiden şehrinde yer alan Hollanda’nın en büyük demir-çelik fabrikası Tata Steel’in hidrojen bazlı dönüşümü, sürdürülebilir enerjiye geçişteki en büyük projelerden biri.

Tata Steel son dönemlerde çevre aktivistleri ve halktan olumsuz tepkiler alıyordu. Zira bu demir çelik fabrikası yılda 12.5 milyon ton emisyon gazı üretiyor ve ülkede çevreyi kirleten en büyük şirket konumunda.

Bu bölgede inşası düşünülen dev hidrojen üretim merkeziyle Tata Steel’in büyük ölçüde yenilenebilir enerjiye geçmesi planlanıyor.

Tata Steel 2050’de yüzde 100 oranda hidrojene geçecek

Amsterdam Şehir Konseyi Mali İşler Sorumlusu Alderman Victor Everhardt, son kongrede Hidrojen Merkezi’nin inşaatının yakın zamanda başlayacağını açıklamıştı. Hidrojen enerjisine dönüşüme, Kuzey Denizi Kanal Bölgesi’nde merkezi olan diğer büyük Hollandalı şirketler de katılacak.

Tata Steel, kademeli olarak 2030’a kadar kömür yakımını azaltacak ve 2050’ye gelindiğinde yüzde 100 oranda hidrojene geçecek. Firma ilk olarak yüksek ısılı fırınlarından birini elektrik enerjisiyle ısıtmayı planlıyor.

Dünyanın en büyük rüzgar türbini parkı Amsterdam’da kuruluyor

Amsterdam’ın güneyinde yer alan Vattenfall bölgesindeki çalışmalar da, sürdürülebilir enerjiye geçişte bir o kadar önemli.

Zira burada Hollanda’nın gelecekteki endüstrisinde büyük rol oynaması düşünülen “Dünya’nın en büyük rüzgar türbini parkı”nın inşaatı sürüyor.

Vattenfall Hidrojen Merkezi Proje Müdürü Ruud Stevens Euronews Green’e verdiği röportajında, burada üretilecek hidrojen ve elektrik enerjisinin ağır sanayiyle tır ve kamyon gibi ağır taşıtlarda kullanılmasını hedeflediklerini açıkladı. Stevens, “Sürdürülebilir şekilde hidrojen yakıtı elde etmeyi amaçlıyoruz. Bu ancak rüzgar türbinlerinin yeterli derecede elektrik elde etmesiyle mümkün olabilir.” diye konuştu.

Petrol devi Shell Hollanda’da hidrojen dolum istasyonları kuruyor

Hidrojen yakıtı sadece dev sanayi tesislerinde üretim amacıyla kullanılmayacak. Ülkedeki ulaşım sektörünün de sürdürülebilir enerjiye geçisini hızlandırmak için hidrojenden faydalanmak şart.

Petrol devi Shell, büyük baskılar sonunda Ekim 2020’de ülkedeki ilk hidrojen yakıt istasyonunu açtı. Şirket ülkede büyük oranda karbon salınımına sebep olduğu gerekçesiyle, bir sivil toplum örgütü tarafından Mayıs 2020’de mahkemeye verilmişti.

Hollanda yargısı dava sonunda Shell’i suçlu buldu ve şirketin 2030 yılına kadar en az “yüzde 45 oranında doğaya zarar vermeyen enerji” satabileceğini açıkladı.

Groningen’de hidrojenli otobüsler

Hollanda’daki ulaşım sektöründe sadece kişisel otomobillerin hidrojen ya da elektrik yakıtına geçmesi yeterli bulunmadığından, toplu taşıma araçlarının da hızlı bir şekilde yenilenebilir enerjiyle çalışır hale getirilmesi için büyük çalışmalar yapılıyor.

Petrol devi Shell bu alandaki açığı iyi görerek önemli bir yatırıma imza attı. Ülkede birbirinden mesafe olarak uzak şehirleri birbirine bağlamak için hidrojenle çalışan toplu taşıma araçlarına hızla geçilmesi amaçlanıyor. Shell bu sebeple ülkenin kuzey doğusunda yer alan Groningen şehrinde, köylerle şehir merkezi arası ulaşımı sağlayan halk otobüslerini hızla hidrojenli yakıta çeviriyor.

Yakın gelecekte Amsterdam’daki Schiphol Havalimanı’na yapılan tren ve otobüs gibi toplu taşıma seferlerinin tamamamının da hidrojenle yapılması amaçlanıyor.

Paris İklim Anlaşması ve COP26 Zirvesi

Kasım 2020’de düzenlenmesi planlanan COP26 Zirvesi, Covid-19 pandemisi sebebiyle bir sene ertelenmişti. Etkinliğin 31 Ekim-12 Kasım’da Glasgow’daki Scottish Event Campus’de yapılması hedefleniyor.

COP26 hazırlıkları kapsamında İtalya’nın Milano kentinde 30 Eylül-2 Ekim arasında PreCOP26 toplantısı düzenlenmişti.

Aralık 2015’te gerçekleştirilen COP21 Zirvesi’nde kabul edilen Paris İklim Anlaşması, şimdiye kadar küresel ısınma konusunda atılan en büyük adım olarak kabul ediliyor. Bu anlaşmayla 180’i aşkın ülke, Dünya’daki sıcaklık artışını sanayileşme öncesi döneme çekerek 1,5 santigrat dereceye düşürme taahhütü vermişti.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Daha fazlası...